Hastalıklar

Bulantı ve kusma

Stj. Dr. Derya Özdoğru, Prof. Dr. Ahmet Dobrucalı

Bulantı ve kusma genellikle birlikte görülmesine rağmen her biri farklı bir durumdur. Bulantı midede hissedilen rahatsız edici bir duygu olup kusmayla sonuçlanabilir. Bulantıya tükürük salgısında artış, baş dönmesi, yutma güçlüğü, başı kaldıramama, vücut ısısında değişiklikler, tansiyon düşmesi (hipotansiyon ), terleme ve solukluk eşlik edebilir.
Kusma mide içeriğini çıkarma şeklinde tanımlanabilir. Mide kaslarının güçlü kasılması ile mide içeriğinin ağza gelmesiyle sonuçlanan ve sıklıkla bulantının eşlik ettiği bir olaydır.

Kusma olayı beynin “Medulla Oblongata” bölümünde bulunan “Kusma Merkezi” tarafından düzenlenmektedir. Kusma merkezi; bazı iç organlardan (sindirim sistemi, üriner sistem vb.) beyin kabuğundan (korteks), iç kulakta bulunan denge organından sinirsel uyarılar alır. Ardından bu uyarıları değerlendirir ve kusma olayını başlatmak üzere karın kaslarına, diyafragma kasına, mide ve özofagus (yemek borusu) kaslarına sinirsel uyarılar gönderir. Kusma merkezi vücudun iç ortamının değişen kimyasal özelliklerine duyarlıdır. Bu değişiklikler kusmaya yol açabilirler. Örneğin: üremi, diyabetik koma, morfin, kalp glikozidleri, ergot alkaloidleri ve diğer bazı ilaçlar, zehirlenmeler, kusma merkezinin uyarılmasına neden olabilirler.

Kusma uzun sürmüşse, dışarı atılan mide salgıları nedeniyle vücut aşın “su”, “asit” ve “potasyum” kaybetmiş olur. Su kaybı, “hipovolemi” denilen kan hacminin azalmasına; mide asidinin kusma ile kaybı (hidroklorik asit, HCl) vücut sıvılarının alkali tarafa kayarak “alkaloz” denilen metabolik bir bozukluğun ortaya çıkmasına ve “hipokalemi” denilen vücut sıvılarında potasyum azalmasına yol açabilir. Bu sonuçların her biri tek başına insan organizmasının hassas dengesini olumsuz biçimde etkileyebilir, hatta ölüme bile yol açabilir.

Sürekli ve şiddetli kusmalar sırasında, yemek borusunun (özofagus) mide ile birleştiği bölgede ( kardia) bazen şiddetli kanamalara neden olabilen yırtıklar gelişebilmektedir. Mallory-Weiss Sendromu olarak adlandırılan bu durum özelikle gebelikte ve alkole bağlı kusmalarda sık görülür. Kusma sırasında yanlışlıkla nefes alındığında, solunum yollarına ve akciğerlere besin artıkları kaçabilir. Buna bağlı olarak da “aspirasyon pnömonisi” adı verilen bir zatürre (pnömoni) çeşidi gelişebilir. Özellikle alkol ya da uyuşturucu madde alarak bilincini bir ölçüde yitirmiş olan veya komada bulunan hastalar kustuklarında, aspirasyon pnömonisi riski altındadırlar.

Bulantı ve kusmanın nedenleri

Gastroenterit: Mide bulantısı ve kusmayı ishal takip ettiğinde olası nedenlerden viral gastroenterit (sindirim sistemi iltihaplanması) akla gelmelidir. Baş ağrısı ve ateş eşlik edebilir. Viral gastroenteritler çocuklardaki mide bulantısı ve kusmanın en sık görülen nedenidir. Bu durum genellikle 24-48 saat içinde geçer.

Viral gastroenteritin en önemli tedavisi kaybolan sıvıyı yerine koymaktır; bu nedenle hastalara bol bol “temiz” su içmeleri önerilir. Gereken vakalarda kaybedilen sıvı ve elektrolitler damar yolu ile verilir.

Gıda zehirlenmesi: Bulantı ve kusma ek olarak belirtilerin başlamasından bir süre önce şüpheli gıda alımı öyküsününbulanti2bulunması olası bir gıda zehirlenmesini düşündürmelidir. Birçok farklı bakteri cinsi gıda zehirlenmesine yol açabilir. Özellikle uygun olmayan şartlarda hazırlanan ve saklanan hamburger, tavuk, yumurta ve sütle hazırlanmış ürünler ve kremalı pastalarda patojen mikroorganizmalar kolayca üreyebilir ve bu gıdaların yenmesi sonucunda da bir gıda zehirlenmesine yol açabilir. Mide bulantısı ve kusma genellikle bozuk yiyeceği yedikten 6 – 48 saat sonra başlar ve bu belirtiler 1 – 3 gün içinde kendiliğinden geçer. O zamana kadar su kaybını önlemek için sıvı alımına dikkat edilmelidir.

Gebelik: Gebelikte bulantı ve kusma gebelerin yaklaşık 2/3 sinde görülür. Tipik olarak semptomlar son menstral peryoddan 5-6 hafta sonra başlar, 8-12 haftada zirveye ulaşır ve daha sonra giderek şiddetini kaybeder. Hastaların %90 ı gebeliğin ilk 3. ayındadır. 14.haftadan sonra hemen tamamen kaybolur. İlk hamilelikte; primipar, genç, sigara kullanmayan, çoğul gebeliği olan, aşırı kilolu ve çalışmayan kadınlarda daha sık

görülür. Takip eden gebeliklerde de görülebilir ancak genellikle daha hafif ve kısa süreli olma eğilimindedir. Gebelik bulantı kusması belirgin olan gebelerde düşük ve erken doğum sıklığının daha az olduğu bilinmektedir.
Hiperemezis gravidarum (HG) ise kilo kaybı, sıvı kaybı, asit baz dengesinde bozulma, elektrolit imbalansı ve ketonüri oluşturabilecek derecede inatçı kusmaların varlığı ile karakterizedir ve maternal beslenmeyi olumsuz yönde etkiler. HG un konjenital anomali, prematürite ve erken doğum gibi gebelik süresince görülebilecek komplikasyonları arttırdığına dair bir bulgu yoktur.

Kusmaya neden olan diğer etkenleri de şöyle özetleyebiliriz;

• Sindirim kanalında gelişen ülserler, darlıklar ve tıkanmalar, pankreasta gelişen iltihaplar, safra kesesi ve yollarını ilgilendiren iltihap ve tıkanmalar, periton zarının iltihaplanması, apandisit, sindirim kanalındaki kanamalar ve daha pek çok etken sindirim sistemini tahriş ederek kusmaya yol açabilmektedir.
• Vücudu yaygın bir biçimde tutmuş olan ve ateşle seyreden enfeksiyon hastalıkları da kusmaya yol açabilir.
• Myokard infarktüsü sırasında bulantı ve kusma görülebilir.
• Böbreküstü bezi yetmezliği krizi sırasında, şeker hastalığına veya üremiye bağlı olarak asidoz gelişmesi durumlarında bulantı ve kusmaya rastlanmaktadır. Böbrek taşı düşürürken hissedilen şiddetli yan ağrısı genellikle bulantı ve kusma ile birliktedir.
• Radyoterapi kusma ve bulantı yaratan sebepler arasındadır.
• Gözde glokom krizi(göz içi basıncının artması) geliştiğinde, migren krizi öncesinde ve sırasında, kötü bir koku ya da tat alındığında, hoş karşılanmayan bir şey görüldüğünde ( psikolojik kökenli) bulantı ve kusma gelişebilir. Depresyon bulantı ile seyredebilir.
• Kafa içi basıncının artması halinde (beyin tümörü, beyin kanaması vb), aşırı alkol alımı veya pilor stenozunda (mide çıkışı darlığı) fışkırır biçimde kusma görülür. Bu kusmalar öncesinde genellikle bulantı olmaz ve adından da anlaşılacağı gibi ağızdan şiddetle fışkıran tarzda olan kusmalardır. Mide çıkış darlığı varlığında 12-24 saat önce yenilen gıdaların kusma ile çıktığı görülür.

Tedavi

Tedavi yaklaşımında öncelikli olarak doktorunuza başvurmalı ve şikayetlerinizi geçmişinizle beraber ayrıntılı olarakaçıklamalısınız. Unutulmaması gereken şey kusma bir hastalık değil bir hastalık işaretidir ve mutlaka doktorunuzun görüşünü almalısınız. Bunun yanında basit önlemlerle ve yaşam tarzındaki küçük değişikliklerle şikayetleri en aza indirmek mümkündür.

Bu öneriler;

1. Aşırı ölçüde yemeyiniz, sık ve az yemeye dikkat ediniz.
2. Çorba ve diğer sıvıları öğünlerde değil, katı yiyeceklerden bir saat sonra öğünler arasında yiyiniz. Bu ani kusmaya yol açan midenin gerilmesini önlemeye yardımcı olacaktır.
3. Sindirilmesi güç olduğundan bulantı meydana getiren yağlı ve kızartılmış besinlerden sakınmalısınız.
4. Yemeklerden sonra bir müddet dik oturunuz. (Bu mide bulantısını azaltacaktır)
5. Sabah kalkarken yataktan yavaşça kalkınız ve ani hareketlerden kaçınınız
6. Gevşemeye, stresten uzak durmaya çalışınız.
7. Temiz hava iyi gelebilir. Gün içinde kısa yürüyüşler yapınız.


Tedavi olmazsam ne olur?

• Ciddi Sıvı Kaybı
• Elektrolit Bozukluğu
• Ciddi Kilo Kaybı
• Şuur Kaybı      gelişebilir.